Kadir Gecesi Mesajı

DİTİB Genel Başkanı Sadi Arslan’ın Kadir Gecesi Mesajı

Her türlü hayrı, rahmeti ve daha bir çok güzellikleri bünyesinde barındıran, manevî hazzın doruğa ulaştığı Ramazan Ayı’nın son günlerine gelmiş ve bir Kadir Gecesi’ne daha ulaşmış bulunuyoruz. 26 Eylül Cuma gününü, 27 Eylül Cumartesi gününe bağlayan gece, mübarek Kadir Gecesi’dir. Kutlu olsun.

Kadir Gecesi’nin, insanlık adına taşıdığı önemi ve değeri büyüktür. Bunu anlayabilmek için dünyanın İslâm’dan önceki durumuna bakmak, Kur’an, Hz. Peygamber (S.A.V) ve O’nun getirdiği İslam Dini ile insanlığın neler kazandığını, hangi noktadan nerelere geldiğini anlamak gerekir.

Kadir Gecesi, Kur’an-ı Kerim’in Hz. Peygamber’e vahyedilmeye başlandığı ve Yüce Allah’ın, hakkında mustakil sûre gönderdiği mübârek bir gecedir.

Kadir Gecesi, Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle bin aydan daha hayırlı olan bir gecedir. Yani onun getirdiği feyiz ve bereket, bin aylık ibadetle elde edilebilecek sevap ve mükafata eş değerdedir. Peygamberimiz, Ramazan-ı Şerifin son on gününün gecelerinde, kendilerini daha çok ibadete verirlerdi. Bu gecelerde aile fertlerini de uyarırlardı. Hz. Aişe validemiz:”Ya Rasulallah! Kadir Gecesinin hangi gece olduğunu bilir ve o geceyi idrak edersem, Cenab-ı Hakka nasıl duada bulunayım?” diye sormuşlar, Peygamber Efendimiz de şöyle buyurmuşlardır: ”Deki; Allah’ım! Sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affet.”

Bin yıllık bir ömür ve o ömür diliminde gece ve gündüz demeden yapılacak olan ibadetlerin toplamından daha fazlasının bu gecede inananlara bir lutuf olarak sunulması, fani bir hayatın yakalayabileceği çok önemli bir fırsat olarak değerlendirilmelidir. Bu gecede yaptığımız dualarımıza, açlığın ortadan kalkması, huzur ve barışın insanların hayatında yer alması, birlik ve beraberliğimizin pekişmesi, kin, nefret ve düşmanlık gibi insan onuruna yakışmayan duyguların yok edilmesini de katarak de, Rabbimizin af, merhamet ve şefkat sıfatlarının üzerimize örtmesini, bizleri ve tüm insanlığı koruması altına almasına sebeb olabiliriz.

Kadir Gecesini vesile kılarak, Kur’an-ı Kerîm ile Hz. Peygamber (S.A.V)’in sünnetini öğrenmenin, anlamanın ve uygulamanın gayretinde olmalıyız. Dargınlık, kin ve nefretin yerine sevgiyi, saygıyı ve hoşgörüyü yerleştirmeli, yetimlerin, kimsesizlerin ve muhtaçların durumlarıyla ilgilenmeliyiz. Büyüklerimizin sevgilerini, küçüklerimizin de saygılarını kazanmanın yollarını aramalıyız. Bunları yaptığımız zaman ümit ediyorum, Kadir Gecesini değerlendirmiş ve onun bereketinden yararlanmış oluruz.

Bu duygu ve düşüncelerle, herkesin Kadir Gecesini kutluyor, bu gecenin tüm insanlığın huzur ve barışına vesile olmasını, iyilikler ve güzellikler getirmesini Cenab-ı Hakk’tan niyaz ediyorum.